"anı" Hakkındaki İçerikler

Kategorilerde

Kitaplarda

Yazarlarda

Seminerlerde

Basında

Bir dönem romanı: Kitabevi http://haber.star.com.tr/kitap/bir-donem-romani-kitabevi/haber-1004646

ÜMİT AKTAŞ, ŞİİRLERİNİ DE ROMANLARINI DA ŞUURLA İNŞA EDİYOR. AKTAŞ’IN KALEME ALDIĞI KİTABEVİ, GEÇMİŞİ NOSTALJİ TUZAĞINA DÜŞMEDEN KURGULAYAN BİR YÜZLEŞME ROMANI.
SUAVİ KEMAL YAZGIÇ Mazi bizatihi taşıdığı lezzetten ziyade hatıralarımızda tekrar tekrar kurgulanarak yaşatıldığı için güzel görünür bize. Geçmişe lezzet katan asıl unsur yaşadıklarımız değil hatırladıklarımızdır. Bir yönüyle insanın fıtratının parçası olan nostalji bir yönüyle de modern tüketim toplumunun taleplerine cevap vererek güçlenmiştir. Zira geçmiş bir yüzleşme ve hesaplaşma aracı olmaktan çıkartılınca yani özneler susturulunca geriye üzerine fiyat etiketi yapıştırmaya uygun pek çok nesne kalır.



Doğunun Romantik Olmayan Yüzü
Hilal Tv - Bitmeyen savaş
Çağdaş İslâm Siyaset Sisteminde ANAYASAL MEŞRUİYET http://www.kitaphaber.com.tr/cagdas-islam-siyaset-sisteminde-anayasal-mesruiyet-k1986.html

Bir zamanlar Müslümanların büyük bölümü, Kur’an’ın, anayasaya mehaz teşkil etmesinden ziyade, bizzat anayasanın kendisi olduğunu “yüksek perdeden” dile getirirdi. Adeta, Kur’an, bir hidayet kitabı olmaktan ziyade, anayasa kitabı idi. Mutlaka, Kur’an, her şeyden önce bir hidayet kitabı olmasının yanında, hükümler içeren yönü itibarıyla da, kanun, daha açıkçası hukuk kitabı olmayı da hak ediyordu. Zira içeriğinde, diğer mevzuların yanında az bir yer kaplıyor olsa da, ahkâm ayetleri belirgin bir özelliğe sahipti.

 Buna rağmen, nedense, onun henüz mücmel hale gelmediğini bildiğimiz Hz. Muhammed(s) dönemini istisna kıldığımızda, ilk halifeden bu yana, ta modern dönemlere kadarki süreçte, Sünni ve Şii cenahta, İslâm’a uygun olup olmadığı bir tarafa, hemen her kesimin, kendi meşruiyetlerini Kur’an üzerinden İslâm’da arandığı gerçeğine bakıldığında dahi, parçacı yaklaşımlarla birlikte, Kur’an’ın bizzat bir anayasal metin olarak düşünülmediğini görmekteyiz…


Kur`an`ı anlamanın da bir bedeli var http://www.dunyabizim.com/?aType=haber&ArticleID=20322

Kur'an'ı anlamanın da bir bedeli var Şinasi Gündüz, Kur’an’ı Anlamak & İlahi Vahyin Tarihe Açılımı adlı kitabında Kur’an’ı anlamak ve anlamlandırmanın imkânlarını arıyor. Muaz Ergü yazdı. Güncelleme: 04/05/2015 08:08 Yayınevi Yayınevi İşte Bu Senenin Öne Çıkan Kitapları - I  Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirilen fuara katılacaklar için, yayınevlerinin bu sene çıkan kitaplarına dair bir rehber hazırlamaya çalıştık. Bu listede Profil, İnsan, Beka, İz, Beyan, Büyüyenay, Şule, Pınar-Açılım, Mana, İz ve Dergah Yayınları var. 08/06/2016 08:08 Çeşitli Yayınevlerinden Yeni Çıkan Kitaplar / Mart 2016  Her ay başında, sitemize hangi yayınevleri neler göndermişse onları toplu olarak siz okurlarımızla paylaşıyoruz. İşte Mart-2016 döneminde Dünyabizim'e gelenler... 01/04/2016 14:02 Esed'e göre Kudüs neden dünyanın merkezi?  Tekdüzeliğin olabildiğince fazla olduğu ve çok az şeyin garip olduğu hayatlardan sıyrılmanın yolunu arayan Muhammed Esed’in Doğunun Romantik Olmayan Yüzü’nde amacı, kendi deyişiyle ‘ötekinin yabancılık deryasına dalmak’.. 05/09/2013 08:08 ‘Kur’an, akletmemeye karşı bir manifestodur’  Hamdi Tayfur, ‘Akletme Üzerine’ adlı kitabında, Kur’anî anlamda akletmenin, tezekkür, tefekkür etmenin merkezinin kalp olarak işaret edildiğini belirtiyor.. 05/09/2012 11:11 Hz. Muhammed’in hayatını anlatan roman!  İbrahim Hasan Beygi, Hz. Muhammed’i öyle bir tarzda kaleme aldı ki.. 06/01/2012 08:08 01/10/2016        Şüphesiz ki Kur’an-ı KerimŞinasi Gündüz’ün de belirtt



Tunus ve Mısır`da İslamcılığın iktidarla imtihanı http://www.dunyabizim.com/?aType=haber&ArticleID=20472

Fatih Okumuş, 'İslami Hareketin İktidar Deneyimi & Tunus ve Mısır' adlı çalışmasında İslami hareketlerin siyasetle ve iktidarla ilişkilerini, reel siyasetle sınavlarını sorguluyor. Muaz Ergü yazdı. Geride bıraktığımız birkaç yılda özellikle Arap coğrafyası çok yoğun ve beklenmedik hareketliliğe şahit oldu. Büyük halk kitleleri kendilerini yöneten dikta yönetimlere karşı meydanları doldurdu. Statükoya isyan hareketleri sokakları alevlendirdi. Yıllarca diktaların, askeri yönetimlerin, şahların, sultanların baskı ve zorbası altında nefes alamaz hale gelen, ülkelerin üzerine karabasan gibi çöken zalim yöneticilerin zevk-ü sefa içinde süren hayatlarına karşın yokluklarla, yoksulluklarla boğuşan halklar bu çevrimi kırabilmek için ayaklandılar. Bu isyan ve başkaldırılar büyük umutlar meydana getirdi. Aynı zamanda büyük çıkmazları, siyasi durağanlıkları, yönsüz değişimleri de beraberinde taşıdı. Her isyan hareketine karşı statükonun sinsi ve ayak oyunlarıyla dolu işleyişi betondan bir blok gibi yükseldi. Her sahici ve umut dolu değişim hareketlerinin karşısına statükonun setleri dikildi.